Ben Kimim? Tanrı’dan veya Saf Bilinç'ten Ayrı Düşmek

?️Ben Kimim? Tanrı’dan veya Saf Bilinç'ten Ayrı Düşmek

Vedik Temel: Atman ve Brahman

Vedik literatürün en önemli öğretilerinden biri Atman = Brahman anlayışıdır.

• Atman: Bireysel öz, ruh, saf bilinç.

• Brahman: Evrenin mutlak özü, her şeyin kaynağı.

Chandogya Upanişad’ın öğretisi şudur:

“Tat Tvam Asi – Sen O’sun.”

Yani bireysel öz, evrensel özden ayrı değildir. Tanrı’dan kopuş bir gerçeklik değil, bir algıdır.

Yoga Sutraları: Zihinsel Ayrılık

Patanjali Yoga Sutraları (I.2–4):

• “Yoga, zihnin dalgalarının durmasıdır (Yoga Citta Vritti Nirodhah).”

• Zihin sustuğunda öz kendi doğasında parıldar.

• Zihin dalgalandığında, kişi kendini beden, duygu ve düşünce ile özdeşleştirir ve Tanrı’dan ayrı hissetmeye başlar.

Dolayısıyla ayrılık, zihnin “ben” ve “öteki” ikiliğini üretmesinden doğar buda avidya'dır. (Cehalet)

  1. Tantra: Birliğin Bedenle Deneyimi

Tantrik öğreti, ayrılığın yalnızca zihinsel bir yanılsama olmadığını, aynı zamanda enerjik bir kopukluk hissi olduğunu vurgular.

Tantra’ya göre Tanrı sadece gökte ya da tapınakta değildir; bedenin nefesinde, duyumlarında, enerjisinde de vardır.

Ayrılığı aşmanın yolu yalnızca zihni susturmak değil, aynı zamanda bedeni, nefesi ve enerjiyi kutsal kapılar olarak kullanmaktır.

Tantrik uygulamalarda mantra, mudra, pranayama ve ritüeller, bireyi yeniden birliğe (Brahman’a) hizalar.

Vedanta ve Maya: Ayrılık İllüzyonu

Advaita Vedanta’ya göre, (okulumuzunda takip ettiği Yol), ayrılık deneyimi maya (illüzyon) tarafından yaratılır.

Maya, gerçeği gizleyen perde gibidir.

İnsan, mayanın etkisiyle kendini sınırlı, ayrı, yetersiz hisseder.

Oysa özünde her birey zaten Brahman ile birdir.

Vedanta bu yanılgıyı kaldırmak için “Jnana Yoga” (bilgelik yogası) öğretisini kullanır. Kişi sürekli “Ben kimim?” sorusuyla ayrılığı sorgular ve özün evrensel bütünle bir olduğunu kavrar.

Sonuç olarak Ayrılık Deneyimi ve Birlik Hakikati

• Zihin hareket ettikçe → ayrılık hissi artar.

• Zihin sustuğunda → Atman’ın Brahman ile birliği ortaya çıkar.

• Ayrılık, ontolojik bir gerçek değil; psikolojik ve zihinsel bir deneyimdir.

Dolayısıyla kadim pratiklerin (yoga, meditasyon, mantra, tantra) temel amacı insanı “Tanrı’dan ayrı” yanılsamasından çıkarıp, zaten var olan birliğin doğrudan farkındalığına taşımaktır.

Peki ben kimim?

Benim yolculuğum, önce somut farkındalıklarla başladı.

Duyularımla gördüğüm, dokunduğum, kokladığım şeyler aracılığıyla evrenle bağ kurdum.

Zamanla fark ettim ki, bu dışsal elementler —toprağın ağırlığı, suyun akışı, ateşin sıcaklığı, havanın nefesi, ether’in boşluğu bedenimin içinde de yaşıyor.

Onların benim bedenimle aynı olduğunu, içimde de bir toprak, bir su, bir ateş olduğunu fark ettikçe kendi bedenimle bağım derinleşti.

Ve bu bağ bana şunu öğretti:

Bedenim sadece bana ait değil, evrenin kendisinin devamı.

Yol boyunca şüphelerim oldu. “Doğru mu yapıyorum, yanlış mı anlıyorum?” diye sorguladım.

Ama en sonunda şunu anladım:

Bu yol, doğru–yanlış ikilemini aşan bir yol.

Teslimiyetle, kabullenişle, yargısız bir içsel sessizlikle yüründüğünde, bütün deneyimler kendi hakikatini açıyor.

Bugün geriye baktığımda görüyorum ki, uzun bir yoldan geçtim.

Ve bu yol, yalnızca zihinsel bir öğrenme değil;

elementlerle, bedenle, nefesle ve kalbin sezgisel bilgeliğiyle birleşen bir hatırlayış yoluydu.

Güneş selamında içimde ateşin dostluğunu buluyorum,

nefeslerimde havanın ve ether’in yankısını.

Esnemelerimde suyun, kanımın akışını hissediyorum.

Eklemlerimin sabitliğinde, kemiklerimin duruşunda toprağın köklenmesini tanıyorum.

Bedenim bir tohum toprağı gibi;

içinde gölgelerim, yankılarım, erdemlerim filizleniyor.

Yanılsamalarım ve korkularım, cesaretim ve uyanışım…

Hepsi elementlerin aynasında bana kendimi hatırlatıyor.

Ve yolculuklarım…

Her adımında çok şey öğrendim.

Beni Avusturya’dan Düzce’ye getirdi bu yol;

küçük bir yerden doğan yoga bilinci,

bugün dağılırken aynı zamanda birliğe dönüştü.

Bu topraklarda 300’ün üzerinde hoca yetişti,

Türkiye’nin dört bir yanına öğrencilerim serpildi.

Nereden nereye…

Kadim yolu ahlâkı ve disipliniyle yürüdüm,

bazen düşe kalka, bazen şüpheyle ama daima teslimiyetle.

Ve biliyorum ki bu yol bitmedi;

her nefeste, her harekette,

her elementle yeniden hatırlamak için hâlâ yoldayım.

Kalbimle?✨?️?

Yonetici

Yorumlar

    Henüz hiç yorum yapılmamış..

Yorum ekleyin

Kategoriler

En Son Eklenen Yazılar

Etiket Bulutları